Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Sevgili Istanbullular, kıymetli hanımefendiler, sevgili genç kardeşlerim, değerli dava ve yol arkadaşlarım sizlere kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. 81 vilayetimizin tamamındaki teşkilat mensuplarımıza selamlarımı iletiyorum.
“Ölürsek şehit, kalırsak gaziyiz” inancıyla vatanımızın bekası uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kalanlarına başsağlığı diliyorum.
İsrail şiddetine maruz kalan Gazzeli kardeşlerimiz için yüreklerimizin dağlandığı bir dönemdeyiz. İsrail’in barbarca saldırılarında şehit düşen 23 bin Filistinli kardeşimize de Allahtan rahmet diliyoruz.
Daha fazla çocuk öldürerek abad olacaklarını zannedenler er ya da geç ilahi adaletle yüzleşeceklerdir. Biz de bü süreçte zalimlerden hukuk önünde hesap sorulması için her türlü çabayı göstereceğiz. Birileri istiyor diye biz mazlumlara asla sırtımızı dönmeyeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin yanında dimdik duracağız.
“Adaylarımızı açıklamak için bir aradayız”
Bugün burada 31 Mart 2024 seçimlerinde partimizi temsil edecek 11 büyükşehir ve 15 il adayımızı açıklamak üzere bir aradayız. Mahalli seçim sürecinin bu ilk tanıtım toplantısında adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum. AK PArti ülkemizde istişare kültürünün uygulandığı tek siyasi partidir. Araştırmalar değerlendirmeler sonunda adaylarımızı belirledik. Elbette bu konuda da eksiğimiz olabilir ama bu şehirlerimiz için en hayırlısını istediğimizden hiç kimse şüphe etmesin.
Esasen biizim belediyecilikteki müptesebatımız yeni değildir. 30 yıllık birikim ve donanıma sahibiz.
“Belediyecilikte adeta bir destan yazdık”
1994 yılından itibaren ülkemizde yeni bir belediyecilik uygulamasını hayata geçirmiş bir kadroyuz. Biz rüştümüzü önce yerel yönetimlerde kanıtladık. Belediyecilikte adeta bir destan yazdık. 94 ruhu denilen belediyecilik anlayışıyla Türkiye’de yepyeni bir çığır açtık. Ülke yönetimine talip olduk. Şehirlerimizin makus talihini tersine nasıl çevirdiysek ülkemizin eksiklerini de tamamlamak için harekete geçtik.
Ey İstanbul, İstanbul çöp, çukur, çamur diye tanımlanmıyor muydu? Çöpten çukurdan nasıl temizlediysek şimdi de 30 büyükşehir ve onun yanında il belediyeleriyle de bu temizlik için yola çıktık. Hazırız ve kararlıyız. Durmak yok… Yeniden İstanbul, Yeniden AK Parti.
Amacımız 31 Mart 2024 seçimleri için milletimizin huzuruna gerçek belediyecilik sözümüzü yerine getirecek adaylarla yola çıkmaktır. Eser siyaseti hizmetlerimizi belediyecilikle tamamlamadan eksik kalacağına inanıyoruz. Muhalefet partilerindeki kötü belediyelerin kötü yönetilme faturalarını yeri geldiğinde biz ödemek zorunda kalıyoruz.. Ülkemizi ve şehirlerimizi böyle bir iklimle karşı karşıya bırakmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Adayları tespit ederken şehirlerin her anında yanında olacak donanımlı adaylar seçtik.
“Mecbur değilsin, Şehrin seninle değişsin”
Mecbur değilsin, Şehrin seninle değişsin diyoruz. Hiç kimse beceriksizlere tıpış tıpış oy verme mecburiyeti yoktur. İşte bu anlayışla kendini değil, kentiini düşünen, laf değil, proje üreten, kibirle değil, tevazuyla hareket eden belediye başkan adaylarıyla milletimizin karşısına çıkıyoruz.
15 Ocak’ta da büyük bir törenle seçim startını vereceğiz. Gece gündüz sahada olacağız. Cumhur İttifakı olarak 31 Mart’ta seçim zaferlerimize en büyük halkayı ekleyeceğimize inanıyoruz. 30 büyükşekir ve 519 ilçesi, 51 ili ve 403 ilçesi, 390 beldesiyle belediyecilikte yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. 50 bin 500 mahalle ve köy muhtarımız da bu seçimde belirlenecek. Dünyada yerel demokrasinin bu kadar düzgün işlediği pek az ülke vardır.
“Milletimizin tercihi ne olursa olsun, başımızın üzerinde yeri vardır”
Tamamen hür iradeyle mahalli idarelerini belirleyecek tüm vatandaşlarımıza şimdiden şükranlarımızı sunuyoruz. Milletimizin tercihi ne olursa olsun başımızın üzerinde yer vardır. Bizim siyasi kültürümüzde millete küsme olmaz. Bizim siyasi kültürümüzde oy renginden dolayı millete hakaret etme asla ve asla söz konusu olamaz. Biz sadece tercihlerini eser ve hizmet siyasetinden yana kullanmalarını istemekle mükellefiz. Son sözü milletimize bırakacağız.
Eski Türkiye’de kaldığını umut ettiğimiz senaryolar yeniden piyasaya sürülmeye başlandı. Her biri 28 Şubat sürecindeki provokasyonların kötü birer kopyası niteliğindeki oyunlarla seçim öncesi zihinler bulandırılmaya çalışılıyor.
Siyasi hayatımızın her safhasında biz bunlarla mücadele ettik. Bu kibirli cehaletin nerelere varabileceğini hep birlikte gördük. Bu kirli oyunun en büyük aparatı da hep CHP oldu. Şimdilerde oy oranları düşük de olsa kimi siyasi partilerinin de bu oyunun içinde yer alma hevesi var.
Puslu dönemlerin kadrolu provakatörlerine yeniden iş başı yaptırdılar. Hayat tarzı üzerinden pis bir oyun oynanmaktadır. Mustafa Kemal yine istismara en elverişli konusu olarak öne sürülüyor. Kimsenin Gazi Mustafa Kemal’le problemi yoktur.
Bu kavramların arkasından siyaset yapmak hassasiyet emaresi asla değildir. Tam tersine yalan yanlış söylemlerle, kirli senaryolarla yol alma gayretinin işaretidir. Türkiye bu tuzağa düşmeyecek kadar demokrasisini derinleştirmiş bir ülkedir. Yine de tedbiri elden bırakmadan bu çirkin oyuncularını izlemeyi ve yüzlerini milletimize ifşa etmeyi sürdüreceğiz.
“Riyad’dan size ekmek çıkmaz”
Her karışı terle ve kanla sulanmış vatan topraklarında ameliyat yapmaya çalışanlara meydanın boş olmadığını göstermek boynumuzun borcudur. Riyad’dan size ekmek çıkmaz. Tişörtleri farklı bir şekilde boyamak size bir şey kazandırmaz. Samimiyseniz, dürüstseniz bunu ülke genelinde milli ve yerli olarak ifade edin.
İpleri emperyalist güçleri elinde olan terör örgütleriyle işleri olanlar varoluşlarının gerektirdiğini yapıyorlar. Asıl bizi üzen Türkiye’nin ana muhalefeti CHP’nin bunlara kuyruk tutuyor olmasıdır.
Özgür efendinin genel başkanlık macerası daha başlamadan gölgelerin altında bitmeye yüz tuttu. İnşallah 31 Mart seçimlerinde elde edilen zaferle aynı zamanda Özgür efendiyi de özgürleştireceğiz. Ama bunun için öncelikte teröristlere ve destekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmesi gerekiyor. Özgür efendi nerede bir demokrasi düşmanı varsa ya selam çakıyor ya da gidip sırtını sıvazlıyor.
CHP Genel Başkanlığı koltuğunda hangi şartlarda oturtturulduğunu unutturabileceğini sanıyor. Biz kendisinin zincirlerinden kurtularak özgürleştirilmesini tercih ederiz. Yoksa milletimiz kendisini siyasetin tozlu raflarına kaldıraraj bunu yapacaktır.